commodore.gen.tr

Arkadaşlar değişik bir konu ile karşınızdayım. Bakalım aklıniza gelen değişik şeyler çıkacak mi :)

Bu konu ile eskiden bilgisayarcimizin bize anlattığı , bilgi verdiği vs. gerçek-gercek degilleri konuşmak . Örnekle daha iyi olacak başlayayım

Bilgisayarcım Kadri amcadan hep renkli disket isterdim. Elinde kalmayınca renklileri çok tercih etme çok uzun ömürlü olmuyorlar demişti :) Akılda kalan küçük bir enstantane

disket olayının mantıklı açıklaması şu olabilir markalı bir disket zaten markasının verdiği ünle yeterinşe satış yapar diyerleride disketi çeşitli renlerde yapıp allayıp pullayıp disketi albenisiyle satmaya çalışırlar ama dışı forma içini sorma cinsinden olur biraz genelde küçük firma tekniğidir pek çok alanda olduğu gibi ucuza maalet pahalıya sat kaliteyi boşver cinsinden :)

Amstrad CPC dönemi bir bilgisayar hocası bilgisayarınızı fişten çekin takılı bırakmayın bir bilgisayaar virüsü tüm bilgisayarlara bulaşıyor demişti. hiç unutmam :)

Babamın görevi nedeniyle geçici bir süre Uşak'ta yerleşmiştik, ben de lise son sınıfı orada okumuştum. Okul arkadaşlarımın az bir bölümünde Amiga vardı, sordum burada oyunları nereden alıyorsunuz, bir tane bilgisayarcı var ama acayip kazıkçı, çektiği oyunlar da bozuk çıkıyor demişlerdi. (umarım forumda değildir  :D ) Ben de İstanbul'dan yanımda yeterince oyunla gelmiştim ama gidip bir bakayım dedim hangi oyunlar var diye, 1-2 tane beklediğim oyunu sordum onlar haftaya gelecek dedi, fiyatı da söyledi İstanbul'un iki katı. Peki dedim ne marka diskete çekiyorsunuz, buraya dikkat "Sony'nin markasızı" dedi adam, no name disketi Sony diye iteleyecek güya, yer mi tabi İstanbul bebesi bu numarayı, ben haftaya gelirim abi diyip çıktım dükkandan  :D

80 ve 90'lı yıllarda sürekli gidilen bilgisayarcılarda takılma durumu olurdu. Bir süre sonra yardım olsun diye disket çekerdik, müşteriyle ilgilenirdik falan. Bazen de böyle müşteriden güzel ortalar geldiğinde troll'lemeden etmezdik. Ben böyle çok bilgisayarcıda takıldığım için böyle çok anım var, aklıma geldikçe yazarım. Tabii ben bu durumda işin diğer tarafından bakmış oluyorum :)

Şişli'de Flaş (Flash) bilgisayar vardı, belki gidenler, bilenler vardır aramızda. Amiga 500'ün çok revaçta olduğu zamanlar. 1990 yılıydı sanırım. Bir çocuk geldi Amiga'sı için 2MB ram sipariş etmiş daha önce, adaptör takılması gerektiği için cihazı getirip bırakmış, biz oradayken de teslim almaya geldi. O anda dükkân kalabalık olduğu için Servet abi (dükkânın sahibi) bana rica etti hem aç çalıştığını göster hem de teslim et diye. Neyse bağladım 1084'e açtım Workbench disketiyle. 512+2048'i gösterdim. Tam kapatacaktım, çocuk "Abi bu ne işe yarar? Bir arkadaşım almış ben de ondan görüp istedim" dedi. Ben de ona anlattım ama çocuk hiçbir şey anlamıyor, sanırsın Amiga'yı iki gün önce almış. Baktım olacak gibi değil. Dedim işte böyle bununla hafızan fazla oluyor oyunlar daha çabuk yüklüyor falan ama sen yine de bunu fazla kullanma, sadece ihtiyacın olduğunda aç çünkü bu biter kullana kullana dedim. Çocuğun gözleri büyüdü "Yapma abi ya, zaten bunu zor aldırdım, bitince ne yapacağım? Yenisini mi almam gerekir?" diye sordu. Yok biterse erik hoşafına yatır bir gece beklet, sabaha dolar dedim. Çok sevinerek gitti. Sonra ne oldu bilmiyorum :)

Bir keresinde de 1995 senesinde bu sefer Nişantaşı Show Computer'dayız (orada resmî olarak çalışıyorum). Yarı bodrum daire, sokak kaldırımından 2-3 basamak inerek giriliyor içeri. Bir yaz günü biz arkadaşla Sensible Soccer oynuyoruz. Feci sıcak, klima açık olduğu için dükkân kapısı kapalı. Koşa koşa biri geldi, kapıyı açtı, nefes nefese, kan ter içinde basamakları inip "Abi sizde televizyona bağlanan hesap makinesi var mı?" diye sordu. "Yok" dedik. "Peki" deyip geldiği hızla kayboldu. Bugün hâlâ aslında ne istediğini merak ederim aklıma geldikçe. Bir de o yaz günü sıcağında öyle arkasından şeytan kovalar gibi araması da ayrı bir ilginçliktir.

Erik hoşafı mı alemsin valla nereden aklına geldi? :D

Erik hoşafı yönetmini ben boşalan ram kartlarda hala kullanıyorum, en etkili doldurma yöntemi. Boşalan lazer tonerleri de mangal külüyle dolduruyorum. :P

Bir de; İşte o nefes nefese içeri girip Televizyona bağlanan hesap makinası soran çocuk aslında Elon Musk'tı. :D

Valla geldi işte... O sıra meyve suyu falan içiyordum belki. Erik hoşafı da hiç sevmem aslında. Belki de ondan gelmiştir. :)

Ben Bursa İnegöl çarşısın da en alt kattaki bilgisayarcının bana lightwave ısrar etmeme rağmen çekmemisini hiç unutamıyorum. Kaç kere dediysem sen anlamazsın yaşın yetmez sana oyun çekeyim deyip gönderirdi.

Ben de basit bir şey anlatayım bari... Sene '85 olması lazım herhalde, Bruce Lee yeni çıkmış, bir arkadaşım da bir kasette getirdi bana, orjinal değil ama. Zaten disk sürücü de henüz yok bende. Kasedi koyuyorsunuz, 1-1.5 saat falan yüklüyor herhalde. Yani yükleyeme bırakıp 2 tur borsa-ipucu falan oynamışlığımız vardır herhalde. Neyse, benim de gittiğim yakındaki ROM Bilgi İşlem var, sahibi bana "kasedi getir turbolarız" dedi. Ben de sevinçle götürdüm, yükledik orda, yani resmen bekledik yüklensin diye. Sonra adam RUNSTOP-RESTORE yaptı, tabi kilitlemişler. Döndü bana "bu turbolanmaz" dedi... Yani orda beklediğime mi, oyunun turbolanmadığına mı, birşey bilir gibi söyleyip bilmediğine mi yanayım, siz karar verin :)

Benim de seri porttan oyun oynama mevhumunu sormak için “İki amigayı birbirine nasıl bağlarız?” dediğim dükkan sahibi “İple” diye yanıtlamıştı :-|

 :D Dünyanın kaderini değiştirdin Verminaard  

Düşün işte yok dedik böyle oldu. Var desek kim bilir neler olacaktı :)

Bu arada yine Show'da Amiga 500'de Sensible oynarken (lig yapardık arkadaşla aramızda) tam maç ortasında çocuklar gelirdi ellerinde bir tane disket "Abi, Amiga oyunu çektirecektik" diye. Biz de maç ve lig bozulmasın diye bir yandan Amiga'da maç yaparken bir yandan da "Amiga bozuk, çekemiyoruz" der yollardık alayını. Çocukların hepsi "guru meditation" verip giderdi. Gözlerinden belliydi yani :)

90 lar,  her zaman gittigim bilgisayarcidayim. Icerisi yine kalabalik amiga, pc oyun cektirenler, c64 datasetini getirip kaset kopyalatanlar vs.

O sirada iceriye bir kadin girdi. C64 kaseti kopyalayanlari bir sure izledi. Sonra cantasinsan bir kaset cikardi. “Sizde bu oyunun ikincisi var mi, ben anlamiyorum, oglum istiyor” dedi. Kaseti gosteridi. Mortal Kombat 1. Var dediler ve mk2 kaseti verdiler kadina.  Kadin kaseti aldi, evirdi cevirdi, nasil aciliyor bunun kapagi ya derken “çatırt” diye ikiye böldü kaseti.

Kadinin getirdigi kaset ve kendisine verilen Famliclone kartusuydu.  Etrafta herkes datasette ve kasetler ile dolandigindan, elindekini teyp kaseti sanmis ve acmaya calisirken kirmisti :)

Bilgisayarcı ile değil ama bilgisayar ile çok anım var;

iş yerindeyim  286 bilgisayar verilmiş 1 mb ram var. Wimdows 3.1 kurulu, 20 mb hdd vs vs. :D Excel de kurulu ama; her sabah geldiğimde çalışmıyor (2 mb ram istiyor) 8 disketti sanırım , her sabah sıfırdan kuruyordum. o gün boyunca sorun çıkarmıyordu.

Hürriyette çalışıyorum, 13 katlı bina bilgi işlemciler ile kanka olmuştuk,3. katta iken , 8. kattan "Printerim çalışmıyor" diye gidip fişi prize taktıkları bir sürü gerçek hikaye anlatmışlardır. O dönemde "Castaway" ekran koruyucusu çok popülerdi. özel kurdurtmuştum. "Aaa çok güzel" diye gören, izleyip takılan çok kızı tavlamışımdır :P

Bir dönem Vestelnet'e takılırdım. chat vs için. odalar filan vardı ,çok populerdi,  Bendeniz ve Meltem Cumbul ile bayağı sohbetim (gerçek) olmuştu. Hatta Meltem Cumbul "çok güzel anlatışın var" diye iltifat etmişti , sonradan o girmeyince muhabbeti ilerletemedim :P . 

Askerdeyim, Şubeler ev şeklinde, benimki "Bütçe şube" yandaki "istihkam şube" 6'da mesai bitip subaylar gidince "Doom" vs oynardık. Birgün istihkam şubenin çocuklar Yüzbaşıları nöbette iken beni çağırttılar, Adamın bilgisayarına doom kurdum, Bir gece oynadık. Yüzbaşı Doom'a bayılmıştı, çok iyi birisi idi. hiç kimseye demedi yada bir ceza almadık. Arada çocuklara açtırıp oynarmış :D

Şöylede bir şey vardı, "çalışırken Tüplü tv'ye tükürmeyin , patlar" ,
Biz şakadan misafir gittiğimiz evlerde çoluk çocuk oynarken tükürme numarası yapardık evin teyzesi " aman yavrum yapmayın patlar" diye bağırırdı :)
daha çok var :)

İzmir Güzelyalı'da Tunç bilgisayar vardı. Kaset, disket, CD ve DVD dönemlerinin hepsi boyunca arkadaşlarla gidip oyun aldığımız bir yerdi.
Neredeyse 10 yıl gidince insan samimi oluyor haliyle.

1998 senesi olması lazım, yakın bir arkadaşımla vitrindeki oyun CD'lerini incelerken bir yandan da kendi aramızda Ultima Online'dan bahsediyorduk.
Tuncay abi aniden Ultima Online'ı ne kadar iyi oynadığından bahsetmeye başladı.

Kurduğu şu cümle arkadaşla aklımıza kazındı: "Ben Ultima Online'da lord'ların kralıydım..."

İkinci bombası da "Vampire: The Masquerade" oyununu bize tavsiye etmeye çalışıken "maskarad oynayın" demesiydi.
Hangi oyundan bahsettiğini anlamamız baya zaman aldı.

C64'ü dataset ile kullandığım ilk dönemlerdi. Evde kaset kalmadı şarkı türkü kasetlerinin üzerine kayıt yapmaya başladım dergilerden yazdığım programları. Sonra birkaç program (utility) lazım oldu. Cuma akşamları okul çıkışı soluğu bilgisayarcı da alırdım. Listeleri uzun uzun inceler gerekli programların kodlarını kağıda yazar kopyalaması için verirdik. En gıcık olduğum şey bu kaset için yok diskette var sözü idi, o aralar. Neyse adama uzattım Ferdi Tayfurun kasetini. Dedi ki bu olmaz oyunları kaydetmez bu şarkı kasetine sana 60'lık RAKS sıfır kasete çekelim dedi. Kafa ayarı ile uğraşırsın gibi numaralar yaptı. Verdiğim kasete çek ben uğraşırım dedim. Elimdeki listeyi aldı adamın tepkisini hiç unatamıyorum. Bunlarda oyun yok. Hepsi utility. Programlama mı yapıyorsun diye sordu. Daha ben cevap vermeden sen denemişsindir kaydetmeyi bu kasete dedi. Üzerine A ve B yüzü belli olsun diye tükenmez kalem ile yazmıştım. A ve B yüzünde kaydettiğim programlar vardı. Adama B yüzüne hiç ileri geri sarma kaydetmeye ordan başla dedim.  

Ben - Bu hafta yeni bir şeyler var mı?

Bilgisayarcım - Olmaz mı, bomba bir oyun geldi; Gayld of Tayvs...

Ben - Nasıl yazılıyor?

Bilgisayarcım - Guild of Thieves...

Yine 90 lar, bir yaz gunu cumartesi  kuzenle Adana gazipasada tur atiyoruz.  Bir bilgisayarcinin vitrininde bir oyun gorduk. Oyunu aldigimiz cevap yuzunden tam hatirlamiyorum ama muhtemelen Hugo’nun TV lerde yayinlanan buz magarali bolumunun Türkce cd versiyonu olabilir. 

Daldik iceri ve adama “Abi bu DOS oyunu mu ?” diye sorduk. Amcadan gelen ciddi cevap;

“Tabi canim, dostlar arasinda da oynaniyor.” :D

😆

Bir arkadaşım 90 ların başında; B.Evler BilAks bilgisayara babası ile beraber gidip Amiga 500 almak istemişti.Bizim BilAks sahibi! ibrahim abi arkadaşımın babasına; Amiga 500 -  C64 aynı daha fazla para verme c64 al demiş.arkadaşımın babasıda c64 almış.Arkadaşım tam bir hayal kırıklığına uğramıştı.

Birkaç yıl sonra çalışıp ,para biriktirip kendi a500 almıştı.

Bu bombaymış :)

Benim de Bilgisayarcı ile ilgili bir anım var. Anlatıyorum :)
Bir ara babamın harici Hard Diski bozulmuştu. Babam ve ben Çakmak'taki bilgisayarcı arkadaşına götürdü. Bilgisayarcı Hard Diski verirken benim dikkatimi bir eski bir mikrofon çekti. Bilgisayarcı da mikrofonu bana hediye etti. :D
Ancak Daha sonra bu mikrofon çöpe gitti. :( :'(

Hahah bu çok iyiymiş.

Kuzenle bir anımız.
Bu sefer ben bilgisayarcı konumundaydım.

Bir zamanlar amcamın ricası üzerine kuzenimle komşusunun masaüstü bilgisayarına windows 7 yüklemeye gitmiştik. (Bir anlayan tanıdığın yokmu format çeksin demiş amcama)
Baktıkki monitöre streç naylon gibi birşey geçirmiş.
Abi monitörü niye sarmışsın sök şunları hava alsın dedim.
Adam olurmu ya virüs mirüs kapıyor dediler dedi.
Kuzenle birbirimize baktık kahkaha atmadık ayıp olmasın diye.

2.bomba, Sonra ya bunu yeni aldık şunun özelliklerine bir bak bu kaç çekirge bir çekirgemi iki çekirgemi, acaba kazıkmı yedik dedi.
Kuzen orda koptu tabi bende.
Adam ne güyorsununuz ya dedi sonra açıkladık. Ama adam anlamış gibi yaptı.

3. Bomba. Yükleme bittikten sonra Avira anti virüs'ü kurarken oğlu geldi abi bunu niye kuruyon dedi. Ee Ücretsiz Antivirüs dedim. O da olurmu ya bunun kendisi Virüs dedi. Yine kuzenle şaşkın şaşkın birbirimize baktık.
Tamam siliyorum deyip oradan kaçtık.
Halen anlatır güleriz.
Çekirge ne ya.

Siz yanlış biliyorsunuz, o gerçekten de çekirge'dir, sensee'nin içinde bulunur. Sensee, çekirge'ler arasında insani yardım paketi taşınmasını organize eder ama siz şimdi sensee'ye işlemci, insani yardım paketine de data paketi dersiniz kesin.
--------

Hiç unutmam sene Bin Dokuz Yüz Bilmem Kaç, ekran kartı alacağım, ısrar sonucu ağabeyimin "bilgisayarcısı"na gittim, aramızda geçen konuşma aşağıdaki gibidir hekim beyim:

- 128 bit xxx model ekran kartı istiyorum.
- Şu var.
- Bu 64 bit olan model ben 128 bit istiyorum.
- N'apacan ki 128 bit ekran kartını, kullandığın vindovz kaç bit?
- 64 bit.
- 64 bit vindovzda 128 bit çalışmaz zaten, boşa para verirsin.
- Hadi ya! İşletim sisteminin 64 bitiyle, ekran kartının 128 biti aynı şey mi?
- Aynı tabi, 12 yıldır bu işi yapıyorum ben.
- Bilgisayarındaki ses kartı 24 bit onu ne yapacaksın?

dedikten sonra zikri bol cahilane özgüvenden hızla uzaklaştım ama bu anıyı sinapslarıma unutturamadım.

Bu minvalde olmasa da Teknosa, Mediamarkt vb teknoloji marketlerin satış danışmanları da birçok sallama bilgi üzerinden belli bir ürüne yönlendirmek isterler ve özellikle kadınlara belli TV, notebook, beyaz eşya vb.yi satın aldırırlar. Ben de çoğunlukla vakit harcamam ama vaktimin bol olduğu zamanlarda karşı tarafın sinirini bozacak (ki haketmiştir) laf dalaşına girdiğim olmuştur.

Bilmiyorlar ki eski komodorculardansın ;)

şu tüplü televizyonların tüpü patlar muhabbeti için şunu söylemek istiyorumki bu tüpler televizyonların içinde (devrelerinde) bulunan gerilim n leyiciler (gerilim yükselticiler ) vasıtasıyla televizyona giren 220 Voltu bu gerilim n leyicilerden geçtikten sonra tüpün çalışma voltajına yükseliyor yani tüpten tüpe değişmeyle beraber ortalama 12000 ile 24000 volttan bahsediyorum

Bir ara Vatan computer’e compact flash kart sorma gafletinde bulundum. Hafiza kartlari ile ilgilenen elemanlar birbirine sordu o ne ya diye :)  Hafiza karti olduguna emin misiniz dediler, sandisk, kingston ya da oyle bir sey olabilir mi aradiginiz sey diyince, pardon dedim. Haklisiniz, tabi ya Compactflash philips tras makinesinin bir modeliydi lutfen kusura bakmayin diyerek oradan ayrildim :)

6-7 yaşlarındaydım C64 oyun çektirmeye gidiyorum işte. Kadri amca birgün ben ingilizce öğretmeniyim aslında dedi. Dediğine pisman ettim adami .bütün oyunların anlamlarını sormaya başladım her gittigimde . Listeden bakıyordum bunun anlamı ne nasıl oyun :)

olay insanların bilmediği şeyler yüzünden arkasından dalga geçilen hiçte sevimli olmayan bir konu olmuş peki bu insanlarla arkasından dalga geçenler her şeyi biliyormu ilerde bir bilmedikleri şeyler yüzünden aynı bu şekilde arkalarından dalga geçilse hoşlarına gidermi

İbo abi açıkcası benim  bilmediğim de çok şey var . Hatta önce kendimle dalga geçerim bazı konularda :) ayrıca dalga geçilmiyor abi bence yoksa haddimize de değil zaten :)

baslarda bilgisizlikten kasayi koltuk altina alip az gezinmedik. Bir defasinda bios u kurcalarken floppy surucuyu calismaz hale getirmisiz. O yillarda disket can damarimiz :) buna ne oldu bozuldu mu diye koltukla kasayi 2 vesait ile bilgisayarciya :) Bir gun harddisk aldim taktim, bios a tanittim ama yok calismiyor. meger formatsizmis, bilmiyoruz tabi aynen koltuk alti computer ile yeni bir sey ogrendik.

Ilk pcmiz acer 915p-II model bir 286 idi. Kadikoy den aldik geldik ev bakirkoy de. monitoru bagladik gucu taktik sira klavye ye geldi. PS/2 uclu klavyeyi yonune dikkat etmeden takmaya calismisim. Pinler direk yamuldu koptu tabi. Klavyeyi bakirkoy de bir tamirciye goturduk. PS/2 ucu degistirdi ama 1 haftadan fazla surdu o is. En uzun 1 haftaydi :) biz bilgisayara bilgisayar bize baktik durduk :)

Bereket o donemde bilgiyi paylasan ogreten kisiler ile karsilastim ve bu isleri ogrettiler. Bunun gibi hatirlayamadigim kadar cok macera sonucunda bu gunlere geldik :)

Sene 85, onbeş yaşındayım, zar zor ikinci el olarak aldığım 1541 disk drive'ımın üzerine su döküldü, arızalandı. Elim ayağım bağlandı.

Bana en yakın bilgisayarcı SKY bilgisayar. Kaptım 1541'i götürdüm. O zamanlar adını bilmiyordum (Üzeyir Abi) 1541'i bırakmamı, uygun olunca bakacağını söyledi, ben de bıraktım ama korkuyorum çok masraf çıkacak diye.

Birkaç gün sonra uğradım, benim 1541 rafta duruyor, henüz bakılmamış.

Evimiz yakın olduğu için, benden bezsinler de yapsınlar diye sık sık uğramaya başladım, tın yok, aynen duruyor rafta.

Gide gele Üzeyir Bey'le artık iyice tanış olduk, benim de elektroniğe merakım olduğunu öğrendi, bu vesileyle yaz tatilinde orada çalışmaya başladım.

Yaz tatili sonuna doğru bir gün, rafta duran "senin 1541'i getir" dedi, sonra bana ne yapmam gerektiğini bir bir söyledi, 6522 bozulmuş, onu değiştirdim 1541 çalışmaya başladı. Sağ olsun, Üzeyir Abi bana bir de DolphinDOS hediye etti.

Daha sonraki senelerde fırsat buldukça, dönem dönem SKY'da çalıştım. Çok güzel zamanlardı.

İyi ki arızalanmış mi diyelim Sinan abi bilmiyorum :) Bu sayede ara ara eskiden kalma kartuslarina rastlıyoruz ve şuanda da projelere çok büyük destek oluyorsun

Sağ olun Onur Hocam.
O zamanlar ben olmasam da elbet birileri yapardı benim yaptığım kartuşları.
Şu anda boş vaktim çok olduğu için aklım yettiğince birşeyler yapmaya çalışıyorum.
Teşekkür ederim.

1998 yılında P2 işlemcili Vodoo bilmemkaçlı bir kasa toplamıştım, ilk başlarda güzel çalışıyordu, sonra DirectX 6 çıktığı dönemlerde saçma bir şey oluyordu, DirectX 6 kurunca makina habire mavi ekran veriyordu yeni oyunları oynamak içinde DirectX 6 elzemdi, o zamanlar PC den fazla anlamıyorum aldım kasayı Bursa İnegöl pasajına gittim önüme ilk çıkan bilgisayarcıya girdim, Adam format Windows 98 format Windows 98 işin içinden çıkamadı, sonra Windows 95 kurdu tamam Windows 95 de çalışıyor Mavi ekran çıkmıyor diye bana kakalamaya çalışıyor, Ben Windows 98 istiyorum diyorum adam olmuyor 98 de diyor falan, sonra kalsın dedim kasayı aldım gidiyorum, adam demez mi efendin para vermediniz, sorunu çözmediniz ki ne parası dedim, o kadar uğraştık falan diyor neyse verdim parasını sadaka niyetine.

@HkRecai

Windows 98'in en "baba" özelliklerinden biri rüzgar tersten estimi mavi ekran vermesidir. Bill Gates'li lansmanda bile mavi ekran vermişti. Adamın belki günahı yoktur :)

Win98 denince ilk aklıma gelen tüm şifreleri ISP şifresi dahil pwl uzantılı dosyada saklaması :)
 

Fazla bilgisayarcı geçmişim yok kendi sorunumu kendim çözmeyi severim, merak ettiğim hep böyle midir yani "Yapamadık ama borcunuz şu kadar" :)

- PowerPC gelecek, Amiga tekrar eski günlerine dönecek, PC'den çok daha üstün bir cihaz olacak...

(1995, Oğuz abi, Joy Bilgisayar / Kadıköy)

Kadri amcaya listeden bakıp lazy Jones u sormuştum. nasıl güzel oyun mu diye . Tembel adam işte demişti  :D

Aslında doğru söylemiş. O kartlarla bir 5-6 yıl daha amigalarımızı güncel her olay için kullandık. Amigayı alan firmalar önünü göremedi, yazık ki.

2006 yılıydı win.XP işletim sistemine HDDyi NCQ tanıtmıştım.O dönem bilgisayarcım XPde olmaz demişti.İki bench soucunu e-mail atmış ben yaptım oldu demiştim.Cevap "ııhh! olmaz bilgisayar boşken öyle sonuçlar verir yanılırsın" demişti.

Bir de primary master bağlayın, CD-ROM'u slave yapın muhabbeti vardı. Her ay dergilerde Windows'u hızlandırmanın bilmemkaç püf noktası yayınlanırdı, yıl 2021 ve artık kabul ettik ki böyle bir şey yok...

Bilgisayarcıların "Cyrix 486'ları yanıyo abi almayın" zırvasını duyduğumdan beri (1994) bilgisayarcılardan bilgisayar konusunda bilgi hiç sormadım..

Bilgisayarcım değil ama üniversitenin o zamanki en linux bilen adamına 15" monitörüm windowsta 1024x768 @85hz açıyor ama linuxta aynı çözünürlükte en fazla 75hz görüyor nasıl olacak diye sormuştum. Direk 15" monitörler 1024x768 85hz açmaz dedi. Ya diyorum monitör ne açtığını on screen display'de yazıyor, yok... açmaz dedi başka birşey demedi.

Goko abi :) oradaysan ses ver :)

Üniversite 2. sınıf bilgisayar dersi final sınavı sorusu, verdiğim cevap ve sonuç :)

10 INPUT "ADINIZ :";A$
20 FOR A = 1 TO 10
30 LOCATE A, A: PRINT "A$"
40 NEXT A

Ekran çıktısı nasıldır?

ADINIZ :SERTAÇ
A$
  A$
    A$
      A$
        A$
          A$
            A$
              A$
                A$
                  A$

Sonuç : Bütünlemeye kaldım :)

Şimdi geldi aklıma. Kendi teybinle gel her zaman derdi. Ama haklı tabii kafa ayari için
. Bazen kaçamak yapıp başka bilgisayarcilardan hazır oyun kasetleri de almak ayrı zevkliydi tabii

PowerPC Amiga'lar gelecek, PC'lerin pabucu dama atılacak.

- Oğuz abi (Joy Bilgisayar)

Amiga'nın zirvede olduğu yıllarda Tunç Bilgisayar'da Tuncay abiye hafızadan riplediğim sesleri "farklı formatlarda" nasıl kaydedebileceğimi sormuştum, küçük olduğumu ve anlamayacağımı ima ederek "convert etmen lazım, onun için de çok erken" demişti.

Abi, Commodore 64 BASIC Ortamında LOCATE komutu yoktur. Keşke LOCATE A, A: PRINT "A$" Yerine PRINT SPC(A*3);A$ komutunu kullansaydınız, Bütünlemeye kalmazdınız.  :P

Not: LOCATE Komutu MSX1 BASIC, Atari BASIC, BASIC 1.0 (for Thomson computers), Locomotive BASIC gibi bazı BASIC Dillerinde Kullanılır. ;)