Bıkkınlık hissi şöyle var. donanım kaynaklımı bilemiyorum fakat bazen harddisk ten yüklediğimin oyunların birden donup reset atması, bir türlü stabil bir sistem kuramadım, işte bu yüzden bıkıp üzün bir süre uzak kalabiliyorum. her şey tıkır tıkır işlese bu hissiyatın olacağını sanmıyorum. benim hayalim ileride çocuklarımla benim çocukken keyif aldığım oyunları onlara gösterip beraber oynayıp. onların duyduğu heyecanı paylaşıp tekrar o heyecanları hissedebilip eğlenmekti uzun süredir açmasam da orada hazır bulunması bana huzur veriyor. hatta elimde hiç elektrik verilmemiş bir A1200 mevcut.

 insan farklı yaşlarda farklı şeylere ilgi duyabiliyor. Mesela pandemi döneminde ağaç aşılama, budama işlerini öğrendim. ağaçlara aşı yaparak daha güzel türlere çeviriyorum. farklı domates türleri bulup yetiştiriyorum ve bundan çok keyif alıyorum. Fakat 20li yaşlarda hayatta böyle işlerle uğraşmazdım
  
  Son olarak sensible soccer ı harddiskten yünleyince 060 da oyunun bazı anlarda yavaşlamasıda baya bir canımı sıkıyordu. bilemiyorum uzun süredir bakamadım belki bu probleme bir çözüm getirmişlerdir.

A1200'e stabil bir sistem kurmak zor gerçekten. Disk ebadına göre uygun partition değerini girip, kurmak gerekiyor. Yoksa sürekli donma, kilitlenme vs bitmiyor. Ben deffleppard'dan destek almıştım. O kurdu saolsun. Sorunsuz çalışıyor şuan bende ellemiyorum Turbo kartlarda bazı oyunlarda malesef uyumsuzluktan mıdır nedir. Oyunlarda takılmalar oluyor. Genelde sanırım OCS veya ECS formatlarında oluyor. O yunları Amiga 500'de oynayınca takılmıyor. Alper abi ile denemiştik. A1200 Turbo kartta SilkWorm açıyoruz takılıyor. A500'de aynı sahne takılmıyor. Öyle bilgi vereyim dedim

Sorun bir tür fetiş haline gelmiş o turbo kartlarda. Oyunlarda hiçbir işe yaramıyor o kartlar, takmanıza hiçbir gerek yok. Takmayın, rahat edin. Konu hakkında bilgisi olmayan insanlara "Turbo kart olmazsa olmaz" diye tavsiye veriliyor. Alakası yok, hiçbir şekilde lazım değil o kartlar, amaç sadece oyunsa.

(Şimdi kimse gelip bana "bilmemne oyununda işe yarıyor" diye binlerce oyunluk kütüphaneden tek bir oyunu, iki oyunu istisna göstermesin. Hikaye hepsi.)

İlgi alanınızı daraltıp, bir iki konuya odaklanmadığınız için böyle oluyor, bence. Ben şahsen ilgi alanım olan Commodore ürünleri dışındaki cihazları toplamıyorum, işim gereği elime geçenleri de işi bitince elden çıkartıyorum. Büyük olasılıkla bu sayede bıkkınlık hissim yok, her gün emulatörden de olsa C-64 ve Amiga ile mutlaka uğraşıyorum.

"Türkiyeye orijinal gelmiyordu" denmiş. Türkiyeye orijinal pekala geliyordu, eğer özellikle istenirse. Ancak Avrupadan aylar sonra gelmiş oluyordu, kırılıp da yayınlanmasının bir anlamı kalmıyordu o tarihten sonra.

Çıktığı gibi bitecekse bu adamların kafası çok çalışmıyor demektir. Bu kadar rağbet görmesine rağmen az ürettirmeleri saçmalık.

Selamlar, bu cihazda durum nedir, üretim sürüyor mu?

Sevgilerle, LP

Selamlar,

Verbatim, TDK, Memorex vs. kaliteli markalardan boş CD, DVD ya da Blu-ray satan yer varsa, almak isterim.

Impossible Mission kartuşuna oyunun hangi sürümünü (release) koyacaksınız? Bu yıl içinde yayınlanan bir Impossible Mission Revised versiyonu var, onu kullanmak mümkün olabilir mi?

Oyun disket imajı olarak yayınlanmış malesef bu kartuşlar MagicDesk formatında maksimum 64kb imaj alıyor.

Magic Disk CRT Linker diye bir uygulama var o iş için. Ben hiç uğraşmadım ama bu haftasonu bakabilirim belki.

Çok uzun zamandır beklediğim ufak bir paket, 3 Kasım gibi İngiltere'den yollandı. Güvenli olması için tracked, registered vs. tüm seçenekler seçildi, en üst düzeyden posta ücreti ödendi. Ticaret falan değil, arkadaşımın bana yolladığı sigara paketi kadar bir paket.

Ne oldu, dün paketin geri gönderildiğini tesadüfen öğrenip kahroldum. Postacı bey 13 Kasım gibi eve gelmiş, beni bulamayınca çekip gitmiş. Ne aramak var, ne SMS atmak var, ne kağıt bırakmak var. Gayet rahat şekilde defolup gitmiş, paket de 10 gün kadar postanede bekleyip, İngiltere'ye geri yollanmış.

Kaybolan giden zamana mı yanarsın, en üst düzeyden ödenen posta parasına mı yanarsın, el kadar paketin Avrupada dolanıp duruyor olmasına mı yanarsın? Sabahın köründe nefes nefese posta merkezine koştuğuna mı yanarsın? Karşı tarafa rezil olduğuna mı yanarsın?

Allah belalarını versin, başka sözüm yok.

Türkiye'ye paket yollamayan, Türklerle iş yapmayan her firma ve satıcıyı gayet derinden anlıyorum. Ben de modern dünyadan bir satıcı olsam, Türkiye'ye ürün yollamazdım.

Impossible Mission kartuşuna oyunun hangi sürümünü (release) koyacaksınız? Bu yıl içinde yayınlanan bir Impossible Mission Revised versiyonu var, onu kullanmak mümkün olabilir mi?

Selamlar, 1 adet DesTestMax, 1 adet Kung Fu Flash 2 istiyorum, eğer geç kalmadıysam.

Hatalı mesaj

Benim torpilim, yeğeni arkadaşımdı oradan güler yüzlü

Tespit doğrudur, çoluk çocuktan bıkmış hali vardı.

Yahu bu konu her sene açılıyor, hepsinde de Kemal beyden güler yüzlü falan diye bahsediliyor. Şaşırıp kalıyorum açıkçası. Benim bildiğim Kemal bey bir karış suratla iş yapan, herkesi tersleyen vs. bir tipti. Bakırköydeki tüm bilgisayarcılarla samimiyetim, muhabbetim olmasına rağmen, negatif enerjiyle dolu Bakırköy Bilgisayar ile en ufak ilişki kuramazdım. Şimdi nasıl güler yüzlü, süper muhabbetçi oldu o dükkan anlamadım. Arıza bendeymiş demek ki.  

Neyse, bir kişinin benim gibi hatırlamasına sevindim, ben hayal kurmuyormuşum demek ki.

Aslında bu bahaneyle, Bakırköy esnafının genel olarak ne kadar suratsız ve şımarık olduğunu düşündüm biraz. Bu dizide anılan, az ilerideki pideci mesela. Alp Karadeniz Pidecisi. Lanet, aksi bir esnaftır, pide mi yiyorsun dayak mı yiyorsun anlamazsın. Daha bir sürü örnek sayabilirim.

Bilişim konusuna dönersek, Bilmer gibi bazı yerlerin biz çocuk çocuğu hafiften dolandırması da ayrı mesele. Tamire verilen cihazların haftalarca bekletilip "yapıldı" diye müşteriye aynen geri verilmesi vs. vs. Sky'ın her zaman snob tavırları, Amiga'mız olmadığı için Sorbim'de gördüğümüz "fakir" muamelesi. Hepsini bizzat yaşadım, rivayetleri anlatmıyorum. Aralarında en iyisi, bir dönem Bakırköy'de faaliyet gösteren UFO idi. En rahat ettiğim yerdi.  

Geçenlerde burada da yazmıştım sanıyorum, Biltek üretimi Amiga kartlarını kurcaladım biraz. Leşin leşi üretim kalitesi, bariz sağdan soldan toplama, çıkma parçalarla yapılan üretim. Ama fiyatlar hepsinde zirveydi, kıçı kırık Reset Button için ne para ödemiştim.

Evet, Bakırköy'de her sokakta bilgisayarcı vardı, ama bilginin de B'si yoktu. O dükkanlar ekseriyetle bir takım çakallar tarafından işletilen, biz çoluk çocuğu "öpme" derdinde yerlerdi. O esnafın hiçbiri PC çağına geçemedi, açık parfümcü falan oldular. Bilmer lens satıyordu en son gördüğümde.

Çok belirgin bir örnek daha. Tıklayıp büyütün, B harfinin solundaki GRİ alana bakın, D harfinin sağındaki GRİ alana bakın. Benim derdim bu. H-Position ayarıyla falan değişmiyor bu durum, tüm Amiga ekranını PC ekranı içinde sola sağa götürüyor o ayar.



WinUAE'de overscan alanını boyatınca, meselenin overscan olmadığı da gözüküyor. Taramalı alan overscan alanı, tam Amiga ekranı ortada kalan alan:

Yahu bu konu her sene açılıyor, hepsinde de Kemal beyden güler yüzlü falan diye bahsediliyor. Şaşırıp kalıyorum açıkçası. Benim bildiğim Kemal bey bir karış suratla iş yapan, herkesi tersleyen vs. bir tipti. Bakırköydeki tüm bilgisayarcılarla samimiyetim, muhabbetim olmasına rağmen, negatif enerjiyle dolu Bakırköy Bilgisayar ile en ufak ilişki kuramazdım. Şimdi nasıl güler yüzlü, süper muhabbetçi oldu o dükkan anlamadım. Arıza bendeymiş demek ki. 

Herkese selamlar çocuklugu atari salonlarinda gecmis ve retro meraklisi olarak kafama takilan bir soru var.






Acaba Türkiye'ye hiç orjinal arcade makinesi geldi mi?

Daha evvel sanki retrojende boyle bir konuya denk geldim gibi hatirliyorum ama yanlis da olabilir. Dun adete oranin icinden gectim lakin o komuyu bulamadim. Sayin yavuzg abimin bu konuda bilgisi mutlaka vardir diye dusunuyorum. 😊

Güncelleme; resimleri buldum arkadaşlar. Daha dogrusu o konuyu buldum. Resimler tarafima ait olmayip yavuzg abime ait oldugunu dusunuyorum cunku retrojendeki konuyu kendisi acmisti.

Fame City'deki makinelerin hepsi orijinaldi. Başka yerde görmedim orijinal makine.