Herkesin tuttuğu takım farklıdır.Aşık olduğu renkler ve zevkler farklıdır.Ama Milenyum Çağına girilirken bütün Türkiye yi ayrı bir heyecan sarmıştı.
''Hagi vurdu gol oldu''
''Bırak Şumaykılı Bütün Maykıllar gelse bu golü çıkaramaz''
''Kasım 1999 da Avrupa da bahisçiler Galatasaray ın Uefa 2000 Kupası nı alma ihtimalini 1 e 250 olarak hesapladı.Ama burada,Türkiye de kimileri için tek bir ihtimal vardı.''
90larda genç veya çocuk olanlar o günleri gereksiz bir duygusallıkla,yetişkin olanlarda büyük bir gururla hep andılar.
O müthiş günler Türk milletine sadece bir uluslar arası kupa kazandırmadı.Bizi resmen Avrupalı yapmıştı sanki.Çünkü bir çok Galatasaraylı futbolcu Avrupa kulüplerinden teklif almaya başladılar.Fatih Terim de Milan yolcusu.İlk defa küçük balık büyük balığa karşı galip geliyordu.Esas hikaye bundan sonra başladı.
Bu klişeler akıp geçerken hayatmızdan 2001 yılında Midas tarafından geliştirilen Gianluca Vialli European Manager piyasaya sürüldü.Çocukken çok severek başında saatler geçirdiğim bir oyun.Anlamı büyük benim için.Oyunu bir kaç cümleyle özetlemem gerekirse şunu söylerim.Maskülen maço ve tam bir İtalyan.Oynarken burnuma babamın traş losyonunun kokusu geliyor.Soundtracki akıyor altta.Oyun başlıyor sonra.Ofsayt taktiği yok.Sonuna kadar 4-3-3.Sanki bir anda koskoca adam olurdum oynarken.Gider traşımı olur kravatımı bağlardım sanki.Buingorno tutto aldante.
O yıllarda her şey çok hızlı gelişti.Türk futbolu ve menajerlik oyunları çok havalıydı.Çok maçoydu.Çok karışık duygulardı hepimiz için.Ve bu oyunu oynarken hep çocukluğum ve o güzel günler geliyor aklıma.Oyunun karizmatik soundtrackini alta iliştirdim.Dileyen bakabilir.
O dönemle ilgili anınız varsa lütfen paylaşmaktan çekinmeyiniz.Futbol-aşk-çocukluk-oyunlar hepsi olabilir.Saygılar...
https://www.youtube.com/watch?v=VbLKagYenRI