commodore.gen.tr

Yanlış hatırlamıyorsam 1991 yazıydı; babam “haydi Levent amcanlara misafirliğe gidiyoruz, senden birkaç yaş büyük oğlu var, birlikte oynarsınız” dedi. Daha çok yalnız başıma arabalarımla ve figürlerimle oyun oynamaktan hoşlandığım ve televizyondaki Parliament pazar gecesi sinemasını kaçıracağım için istemesem de itiraz edemedim. Evlerine gittiğimizde salondaki tanışma ve ikram faslından sonra oğulları Yavuz ile birlikte odasına oynamaya gittik. Oda kapısından içeri girdiğim an çalışma masasının üzerinde durmakta olan uzay gemisi konsolu görünümlü dev alete kilitlenmiştim. Dona kaldığımı ve parmaklarımı her yerinde gezdirdiğimi hatırlıyorum. Hesap makinesi görünümlü tuşları ve minik bir TV gibi ekranı olan bu garip aletin bir çeşit bilgisayar olduğunu ve bununla oyun oynayacağımızı duyduğumda Yavuz artık benim için forumun yavuzg'si gibi olmuştu bile. Çalışma masasının önüne ekstra sandalye çekip yan yana oturduk, ekranı açtı, bazı yazılar geldi, kalp atışlarım hızlandı, hiçbir şeye dokunma dedi, hesap makinesine basmaya başladı sonra plastik saydam bir kutunun içinde duran tost ekmeği görünümlü ince plastik sarı cismi hesap makinesinin yan tarafından içine soktu. Tamamen hipnotize olmuştum. Ekran karardı, film gibi bir şey başladı, çizgi-adam bir çeşit zaman tüneline girdi, ses ve efektler müthişti,  şimşekler çaktı ve başka bir gezegene teleport oldu. Oyun daha başlamadan keyiften gebermiştim. Yavuz abi bana adamı nasıl yöneteceğimi gösterdi. Benim karakteri öldürdüğüm yerde o oynadı, o oynadıkça ben transa geçtim. Babam odaya girmiş arkamızdan bizi izliyormuş. Eve gitmemiz gerektiğini söyledi. O evden ayrıldığımda ben artık ben değildim. Yıllar sonra tost ekmeği görünümlü cismin disket, dev hesap makinesinin bir Amiga, oyunun isminin ise Another World olduğunu öğrenecektim.

Yaşananların ardından değişime uğradığımı fark eden ailem, Amiga alacak imkanları olmadığı için 1992’de bana kara kutu aldı. Nordmende marka TV'mize bağlayıp joysticklerin ikisi de kırılana kadar oynadığımı hatta kırılan joysticklerin içini açıp tamir etmeye çalışıp beceremeyip sinirlenip parçaladığımı hatırlıyorum. 1993 yılında, ilk okuldan sonra, arkadaşımın tanıştırdığı Nintendo Gameboy yeni oyuncağım olmuştu. Ara ara ödünç alıyordum, kokluyordum, üflüyordum, öpüyordum hatta birlikte uyuyordum. Normal dışı olduğumu fark eden ailem beni 1994 yılında bilgisayar kursuna gönderdi. Disket, klavye ve MS-DOS yeni arkadaşlarım olmuştu. PC kasalarını ilk gördüğümde “disketler neden Yavuz abinin klavyesindeki gibi yandan girmiyor, eski model bunlar galiba” dediğimi hatırlıyorum. Takip eden yıllarda Windows 3.1 ve Windows 95 kullanmayı da öğrendikten sonra artık eve bir bilgisayar alınması gerektiğini talep ettim. Ama hala bizim için çok pahalıydı. Bu açlığımı okul çıkışlarında gittiğim atari salonları ile kapatmaya çalışıyordum. MJ’s Moonwalker ve Marvel dövüş oyunları en yakın arkadaşlarım olmuştu. 1990’lı yılların sonuna yaklaştığımda yaz tatillerimi, yakın aile dostumuzun toplama PC sattığı bir bilgisayarcının teknik servisinde takılarak ve babamın iş yerinde tanıştığım Netscape ile internet üzerinden şirket bilgisayarlarına virüs sokup göçerterek geçiriyordum. 2000 yılına geldiğimizde artık X-men dövüş oyunlarında yendiğim elemanların atari salonu çıkışında beni pataklamasından mıdır yoksa evimizin balkonundan yan apartmanda Compaq marka bilgisayarda Grand Theft Auto oynayan komşumuzu geceleri röntgenlediğimden midir emin değilim, babam bir gün 900 (? 9000) dolar ödediği Aidata marka bilgisayar ile çıka gelmişti eve. Sonunda bana ait bir kişisel bilgisayarım olmuştu, tam tamına 32MB ramli 1MB ekran kartlı bir canavar.

Herkese selamlar, ismim Anıl, 1983 doğumluyum. Forumu yaklaşık 10 yıldır takip ediyorum, neredeyse 1 yıldır da üyeyim. Haliyle bir çoğunuzu tanıyorum, projelerinizi keyifle okuyorum. Ayni hobiyi paylaşan yakın arkadaşlarım gibisiniz. Siteyi ilk keşfettiğimde “ben amigacı/commodorecu değilim, üye olmayayım” diye düşünmüştüm. Yıllar geçtikçe sitenin zengin içeriklerini ve üreten/tamir eden/paylaşan değerli üyelerini gördükçe buranın amacının isminin ötesinde olduğunu fark ettim. 2001 yılından beri gerek eğitim gerek iş için ailemden ve ülkeden uzak gezgin bir hayatım olması sebebiyle ancak 2016 yılında burada kurulu bir işe/düzene geçince kendi hobilerim ile keyifle rehabilite olabileceğim odaya kavuştum. Tabi bu forumun ve cengizermis’in youtube kanalının da bunda payı yüksek. Oynamadığım cihazları almamaya özen gösteriyorum. Zira minimalist yaşamaya yıllarca özen göstermiş düzenli biri olarak sürekli yeni oyunlar ve retro konsollar alma arzusunu bastırmak gerçekten zor bir olay. Yaklaşik 20 yaşında bir Dell PIV ile 13-14 yaşında kendi topladığım X2 bilgisayarım var. Büyük kutulu PC oyunları beni benden alıyor. Özellikle strateji, FPS ile Rally ve Formula tipi yarış oyunlarının hastasıyım. Ekran kartları ve retro donanımları çok seviyorum (appiah4’un yakın takipçisiyim) Bilgisayardan zaman kaldıkça PS1 ve PS2 oynuyorum. SNES ile Nintendo Gamecube favori konsollarım. PS3'ümü ve PS4'ümü elektrik süpürgemden daha az kullanıyorum. Ofiste gameboy oynayarak garip bir yönetici profili sergiliyorum. 90’lı yıllardan kalma Kenner marka Batman figür koleksiyonum var. Tüplü TV evimdeki OLED TV'den daha çok kullanılıyor. 30 yaşındaki Sony amfimde kaset ve radyo dinlemeyi seviyorum. Hala Delorean almak için para biriktiriyorum. Eski tip cep telefonlarım, walkman, cd player…hepsini saklıyorum. Elimden geldiğince retro bir şeyleri keşfetmeyi, tamir etmeyi çok seviyorum. Eskiye olan bu özlemim yaş ilerledikçe daha da artıyor. Odanın bir köşesini süsleyecek bir arcade kabin ve çerçeveletip duvara asmak istediğim bir Amiga düşüncem var..


Teknik konuların sizler gibi uzmanları değilim. Eğitimim ve mesleki kariyerim daha çok dış ticaret ve iktisat üzerine. Fakat buna rağmen, gerek mesleki gerekse dostane tüm naçizane desteklerim ile bu güzel siteye elimden geldiğince yoğun iş tempom müsade ettikçe katkıda bulunmak isterim. Özellikle ODTÜ'de en son gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projeniz beni çok mutlu etti, orada olup bir masanın veya sandalyenin ucundan ben de tutmak istedim. Geçen yıl tanıştığım güzel insan ibeser’in 2018 Ankara buluşması etkinliğine katılma gazı ile siteye üye olmuştum fakat iş seyahatim sebebiyle katılamamıştım. Bugün 2019 Ankara buluşması konulu başlığını görünce artık tanışma mesajımı atmam gerektiğini düşündüm. Forumda daha önce LW3D ile gümrük üzerine bir kaç mesajlaşmamız, onursapci ile ise ticaretimiz olduğunu biliyorum. Ortak zevkleri olan insanlar ile tanışmayı sabırsızlıkla bekliyorum, tabi buluşmaya getireceğiniz retro cihazları koklamak, İlker’in jeton koleksiyonuna dokunmak ve imkan olursa büyüklerim ile Marvel dövüş oyunlarında kapışmak için de sabırsızlanıyorum. Ayrıca 1991 yılından sonra ilk kez bir Amiga görecek olmak da benim için anlamlı olacak.



Adana'dan Sevgiler, Selamlar