2018'de -yanılmıyorsam- iLasik yöntemi ile miyop kaynaklı 14 yıllık gözlük esaretinden kurtuldum (4.00 / 3.75 miyop. Biraz da astigmat vardı ama unuttum onun detayını). Adana Nivgöz Merkezi'nde oldum. İnternet araştırması yaparak, gideceğim doktor ile ilgili yorumları okuyarak gittim. Hastane odaklı konuşursam doktorundan personeline herkes çok ilgili ve güleryüzlü idi, ilk bilgi alımı anından son kontrol anına kadar çok memnun kaldım. Operasyon sonrası telefon ile iletişim yönünden de iyiydi.
Bana uygulanan yöntemde korneada işlem yapılacak bölge çapında kornea zarı kesilip alınmıştı. Doktor, alınan dokunun belli sürede tekrar kendiliğinden kaynayacağını söylemişti (ameliyat sonrası, gözün iyileşene kadar en dikkat edilmesi gereken yöntemlerden biri sanırım. Gözü temastan, sudan, tozdan, güneş ışığından korumak vs.).
Süreci, kendi açımdan ilk kontrol aşamasından başlayıp en sona doğru yazayım.
- Köklü, çok ünlü hastaneler / merkezler harici olan yerlerden korkmayın, önemli olan doktorun ve hastanenin donanımı. Detaylı bir araştırma şart.
- Hastane ve doktora karar verdikten sonra, hastanede belli bir ücret karşılığı standart göz ölçümü yapılıyor. Kornea zarı kalınlığı ölçümü için de göz topografisi çekiliyor. (göz bebeğinin büyümesi için damla da damlatılmıştı öncesinde)
- Daha sonra doktorun odasına giriyorsunuz, orada tekrar bir ölçüm yapılıyor. Değerlendirme sonrasında, kornea yapınıza göre sizin için uygun olan yöntemi / yöntemleri anlatıyor. Yani büyük ihtimal yönteme siz karar veremezsiniz.
- Yöntem belirlendikten sonra, operasyon için kararınız olumlu ise gün ve saat belirleniyor. Doktorun baştan sona tüm sürece dair kısaca anlattıkları adımları bu sefer hastanedeki -yanılmıyorsam- halkla ilişkiler / iletişim personeli ayrı bir odada size çok daha detaylı şekilde, hiçbir noktayı atlamadan anlatıyor. Kafanızda soru işareti kalmıyor.
- Operasyon günü, işlemden önce bekleme alanında önlük ve bone giyiyorsunuz. Gözünüze yine 1 veya 2 tür damla damlatılıyor. Gözünüz hafif puslu görmeye ve uyuşmaya başlıyor. İşlem sıranız geldiğinde odaya giriyorsunuz ve uzanıyorsunuz. Doktor (ve birkaç asistan) tekrar genel bilgilendirmeyi, cihazın çalışma şeklini, sizin işlem sırasında yapmanız/yapmamanız gereken şeyleri tekrar anlatıyor. Her şey çok net, anlaşılır. Korkacak, gerilecek hiçbir şey yok. Ben zaten çok fazla operasyon videosu izlediğim için kafam rahattı, adımları sırasıyla biliyordum

- Ve işlem başlıyor. Yüz bölgenize sadece gözleriniz görünecek şekilde bir örtü seriliyor. Göz kapağı ayırıcıları takılıyor. Oda ışıkları kapanıyor, sadece gözünüze güçlü bir ışık vuruyor, sessizlik hakim. Bize konuşmak ve başı hareket ettirmek yasak. Doktor gerekli yönlendirmeleri söylüyor zaten. Gözünüz uyuşuk ve az puslu ama tüm işlem boyunca uyanıksınız, her şeyi görüyorsunuz. Doktor ucu halka şeklinde bir aletle gözünüze bastırıyor. Baskıyı hissediyorsunuz ama acı yok. Bu adım muhtemelen kornea zarına kesi yapılan adım. Daha sonra kesi yapılan alana kazıma yapılıyor, zar doku bir araya toplanıp alınıyor. O an görüşünüz daha da bulanık hale geliyor. Buraya kadar sık sık gözünüze su/solüsyon da sıkılıyor kuruluğa karşı, malum gözü kırpamıyoruz. Bu adımdan sonra asıl lazer cihazı başınızın hizasına geliyor ve işlem başlıyor. Kırmızı bir ışık sürekli yanıp sönüyor ve elektrikli set üstü ocakların çakmak sesi gibi çat çat çat gürültülü bir ses çıkarıyor. Bu adımda gözümüzü asla hareket ettirmiyoruz.
- Lazer işlemi bittikten sonra, kornea zarının bir bölümü alındıktan ve doğal olarak alınan bölge dokusuz kalıp hassas olduğundan koruyucu lens takılıyor. 3 gün boyunca, ilk kontrole kadar takılı kalacak. O güne kadar lensi çıkarmak, göze dokunmak, kaşımak, su değdirmek, direkt güneş ışığına bakmak yasak.
- Aynı işlemler diğer göze de uygulanıyor. Toplamda 10-15 dk. civarı sürüyor tüm işlemler. Tamamen ağrısız, acısız bir süreç. İşlemler bittikten sonra refakatçi personel ile tekrar doktorun odasına çıkıyorsunuz. Rutin bir kontrol sonrası doktor tekrar önemli detayları anlatıyor. Yapmanız ve yapmamanız gerekenleri, gözünüz için evde yapılacak işlemleri, nasıl hareket etmeniz gerektiğini vs. her şeyi anlatıyor. 1 suni gözyaşı damlası, 2 de antibiyotik damla reçete ediliyor. İlaçları hemen alın gecikmeden.
- Güneş gözlüğü takılı halde eve varıyorsunuz. Yol uzunsa, daha yoldayken uyuşma etkisi geçmeye başlıyor ve 3 günlük acı dolu macera start alıyor

Bu acının içinde lensin 3 gün boyunca çıkarılmadan takılı olması, kesi yapılan alan kadar kornea zarı dokusunun artık olmamasının etkisi yoğun. Öyle bir his ki sanki gözünüzün dibinde ateş yakılıyor ve tüm duman gözünüze doluyor. Sanki gözünüzün her yeri kumla kaplanmış gibi batma hissi mevcut. Gözünüz hem sulanıyor hem de kupkuru gibi.
- Gözünüze yanlışlıkla bile olsa dokunmamak için güneş gözlüğünü uyurken bile çıkarmadım. Güneşi geçtim odadaki led lamba bile inanılmaz rahatsız ediyordu. Yemeğimi hızlıca yer, hemen damlaları damlatır ve uyumak için can atardım. Sırf saatler hızlı geçsin diye. Ama acı, rahat bir uyku vermiyordu maalesef. O 3 günü, gece-gündüz, zaman kavramını çok bilmeden geçirdim. Çoğunlukla uyudum.
- 3 gün sonrası ilk kontrol ve nihayet koruyucu lensler çıkarıldı. Dünya varmış ki acının çoğunluğu lenslerden kaynaklıymış. O an öyle bi rahatlama geldi ki anlatılmaz, yaşanır. Görüş halen puslu bu arada. Doktor, kornea zarının yavaş yavaş kaynayacağını, görüş netliğinin de günden güne hatta haftalar boyunca yavaşça geleceğini belirtti. Biraz kaygılıydım ve doktor da farkındaydı. Biraz sabırlı olmamı telkin etti.
- Damlaları çok düzenli kullandım. Göz kuruluğu sorun olmaya devam ediyordu fakat sabırlı olmak gerekiyormuş. 3. kontrol sonrası görüşüm oldukça iyiydi fakat tam istediğim çözünürlük değildi

Aradan haftalar geçince göz kuruluğum azalmaya ve görüş netliğim artmaya başladı. Her şey inanılmaz güzel görünüyordu artık. Gözlük derdi bitmişti. Gece gökyüzünü yıllar sonra ilk defa çıplak gözle çok net görüyordum. Gündüz ve gece araç sürüşleri inanılmaz konforlu hale geldi. Gece, yoldaki tehlikeleri, parçalanmış lastikleri vs. daha hızlı farketmeye başladım. Telefonu yüzüme yaklaştırmaktan, yüzümü de PC ekranına ve okunacak materyallere yaklaştırmaktan kurtuldum.
- Aradan aylar geçince tam netliğe kavuştum. Göz yaşı damlasını da son kontrol sonrası 1 kutu daha kullanıp bıraktım, ihtiyacım kalmadı. Kuru ve havasız ortamlarda yine göz kuruyor ama bir şekilde gözü yaşartma refleksi edindim. Normalde de susamadan su içerim sürekli. Göz kuruduğu an, içten ve sessiz şekilde esner gibi yapıyorum. Göz yeteri kadar yaşarıyor yine.
- Çok uzun oldu evet, bitireyim artık. Başta da dediğim gibi, bu benim tecrübem idi, gözünüz korkmasın, herkeste aynı süreç ve yöntem işler diye bir kural yok malum. Benden yıllar sonra kuzenim ve abim de miyop kaynaklı operasyon geçirdi. En acısız abiminki oldu, yöntemin adını unuttum, no-touch gibi bir şey olsa gerek.
Göz-kornea yapısı uygunsa, sağlam da bir doktor bulduysanız, bütçe de varsa hiç düşünmeyin yaptırın. Fiyatlar uçuk hale gelmiş maalesef, ben 2018'de olduğumda çok uygundu. Karar verip işlemi yaptıracaklara şimdiden geçmiş olsun.
# Buraya kadar kesintisiz okuyanları da tebrik ederim
