Double dragon 3'ün nes sürümünde start basılıyken ard arda yumruk basıp tüm bölümleri bu bug ile geçip 1 yumruk bile yemeden oyunu bitirmektir.
Prince of persia 2: the shadow and the flame'de kızıl sarayda kuş adama ölüp ruhumuzun mavi alevi alıp tüm kuş adamları diz çöktürmektir (o anda tüylerin diken diken olmasıdır.)
ps1'i (eski kasa) hayatında ilk gördüğündeki heyecan ve kalp atışındır.
Sub-zero mythologies'de sub-zero ile koşarken kafana birden sütun inince elinin ayağının kilitlenmesidir.
(90'lar)Evinde 8-bit'lik klon varken snes olan arkadaşının evine gittiğin zaman "ah ulan ah" demektir.
dos ortamında "c:\wolfenstein\wolf.exe" komutu verip o şahane göstergeler olan ekranının verdiği açılış hissi.Bölüm sonlarında iri bosslarla karşılaşıldığında 4 numaralı silahı çekip ctrl'ye basılı tutmaktır (tabiki uzaktan

)
Atari 2600'de supermen ve yarn's revenge adlı oyunların ses efektleri yüzünden tırsıp geceleri kabus görmektir.
Klon 8-bit'te 999999999 in 1 kasette balloon fight'ı bulup 2 kişi kahkahalar atıp oynamaktır.
Goal 3'ün fırtınalı hava olan sahayı seçip şimşek çakan top ile karşı takımın kalecisini pert etmektir.
Ninja gaiden 3'ün sonuna kadar yırtınıp gelip son boss'u asla öldürememektir (aradan 17 sene sonra youtube'dan oyunun sonunu izledim

)
Say say bitmez aklıma şimdilik gelenler bunlar
