O zamanki oyunların atmosferi mi yoksa gençlik ve çocukluğun büyüsü mü bilinmez...
Şimdiki oyunlarda ya şiddet ya da maskaralık ağır basıyor, derinlik yok gibi, oyunlar hızlı tüketiliyor, fazla sahiplenilmiyor...
Bu konu üzerinde uzun zamandır düşünüyorum ve gözlem yapıyorum. Yakın dostlarla da fikir alışverişi yaptığımız ve uzun uzun konuştuğumuz bir konu.
Aslında bu sorunun cevabını ufak bir
deney yaparak bulabiliriz diye düşünüyorum.
Öncelikle yaş kesinlikle bir faktör ancak asıl faktör bence oyunların gerçekten değişmiş olması.
Eski oyunların en büyük ortak noktalarından biri gerçekten zor olmaları. Eski oyunlarda oyuncunun elinden tutup zorlukları kolayca aşması için bir çaba kesinlikle olmuyor. Oyuncunun bu zorlukları çözebilecek zeka ve beceriye sahip olduğunu varsayan bir yaklaşım görüyoruz. Geliştiricilerde oyucular oyunumdan sıkılmasın, hep eğlensin, bütün zorlukları takılmadan aşsın düşüncesi yok.
Bu zorluk seviyesinin en büyük eksisinin oyunun erişilebilirliğini ve kısa vadede eğlence faktörünü azaltması olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak oyuncu bu zorlukları aşıp başarılı olduğu takdirde elde edeceği başarı hissi ve eğlence miktarı günümüzdeki basit "casual" oyunlarla kıyaslanamayacak kadar yüksek oluyor. Bu durum uzun vadede eski oyunların büyük bir artısına dönüşüyor.
Genel olarak eski oyunlar hem kendilerini hem de oyuncuyu daha ciddiye alıyor. Daha derin oynanış mekanikleri sunuyorlar. Oyuncudan daha fazla şey yapmasını bekliyorlar.
Bahsettiğim
deney kısmına gelirsek:
+ Daha önce
hiç oynamadığınız güncel bir oyun seçin.
+ Daha önce
hiç oynamadığınız eski bir oyun seçin. Buradaki eski kavramı çok değişken olabilir o yüzden örneğin 1994-2004 yılları arasında çıkan oyunlar gibi bir kıstas düşünebiliriz. Böylece oynadığımız güncel oyun ile eski oyun arasında en azından çok büyük bir generasyon uçurumu olmaz.
+ Her iki oyuna da örneğin 1 hafta ayrı ayrı vakit ayırıp düzenli oynayın ve iki oyunu da olabildiğince tarafsız değerlendirin.
İki oyunu da daha önce hiç oynamamış olsak da eski oyunların dönemine has karakteristik özellikleri bize nostaljik geleceği için eskilere yönelme eğilimimiz olacaktır, bunu kabul ediyorum.
Ancak biz objektif bakamıyorsak bile belki 1980-2000 yılları arası oyun oynamamış kişiler veya yaştan dolayı o dönemin oyunlarını tecrübe edememiş genç arkadaşlar bu deneyde daha değişik sonuçlar verebilirler.
Kendimin ve yakın arkadaşlarımın bu tarz tecrübelerinde eski oyunların beklenildiği gibi daha derin, zor ve keşfetmesi daha eğlenceli oyunlar olduğunu görüyorum.
Örneğin
@daily.hero'nun daha önce hiç oynamadığı Diablo 2'yi ilk defa günümüzde oynamaya başlayıp bitirdiğini ve ardından Diablo 3'ü oynadığını varsayarsak sonucun ne olacağını az çok tahmin edebiliriz diye düşünüyorum.
@witchdoktor'un "Şimdiki oyunlarda ya şiddet ya da maskaralık ağır basıyor, derinlik yok gibi, oyunlar hızlı tüketiliyor, fazla sahiplenilmiyor..." cümlesine katılıyorum.
Oyunlar artık daha büyük bir kitleye hitap etmeleri için basitleştirildiler. Derinliklerini ve ağırlıklarını bu süreçte kaybettiler ve hızla kaybetmeye devam ediyorlar.
Oyuncu asla sıkılmasın ve oyunu bırakmasın diye ulaşılması gereken her görev yerinin, basılması gereken her tuşun, çözülmesi beklenen her soruna dair ipucunun sürekli ekranda gösterildiği oyunların yavan ve sığ gelmesi kaçınılmaz sanırım.